Marmara bölgesinde bulunan, Bursa ilimiz tarihi, kültürü ve ekonomik anlamda önemli olmasının yanında, doğal zenginlikleri, yeşil dokusu; yaşları 100 ila 600 arasında değişen yüzlerce anıt ağacı ve şifalı kaplıcalar gibi özelliklere sahip olmasından dolayı “Yeşil Bursa” olarak ün salmıştır. Proje etkinlikleri bir kısmı Bursa’nın tarihi, kültürü ve doğal güzellikleri ile ön planda olan İznik, İnegöl ve Orhaneli ilçelerinde gerçekleştirilecektir.
İznik Ayasofya Camii (Orhan Camii) – Bursa: Dünya tarihi açısından önemli bir yapı olan Ayasofya mabedi; ilk olarak MS. 7. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen Gymnasium üzerine Bizans döneminde bazilika olarak inşa edilmiştir. Üç sahanlıdır. Orhan Gazi tarafından İznik'in fethiyle 1331 yılında camiye dönüştürülen yapı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından yenilenmiştir. Yazılı belgelerde adı ilk kez 11 Ekim 787 günü Patrik Trasios yönetiminde toplanan ve üçyüzelli piskoposla çok sayıda keşişin katıldığı Yedinci konsül dolayısıyla anılmaktadır. 1331’te Orhan Gazi zamanında İznik’in fethedilmesinden sonra, yapı yeniden yükseltilmiş, nefleri ayıran destekler değiştirilmiş, minare ve mihrap eklenerek camiye dönüştürülmüştür.
Eski İznik Evleri: İznik her dönemden devraldığı mimari mirası ile bir açık hava müzesi niteliğini hala korumaktadır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının arkeolojik ve etnografik kalıntılarıyla bütünleşmiş durumdadır. Güney Marmara bölgesinde kendi adını verdiği gölün doğusunda kurulmuş ve turistik bir ilçe olan İznik'in bağlı bulunduğu Bursa İznik Gölü: Marmara Bölgesinin en büyük, Türkiye'nin ise beşinci büyük doğal gölü olan İznik Gölü, tektonik bir tatlı su gölüdür.
Sakarya Havzası: Sakarya nehri ülkemizin en önemli akarsularından bir tanesidir. En önemli özelliklerinden bir tanesi ise bu akarsuyun uzunluğudur. Sakarya Nehri Kızılırmak ve Fırat nehirlerinden sonra Türkiye'nin üçüncü en uzun (yaklaşık olarak 824 km uzunluğunda), Kuzeybatı Anadolu'nun ise en büyük akarsuyudur. Nehir, ismini Yunan Mitolojisi'ndeki nehir tanrısı Sangarius'dan almaktadır.
Oylat Mağarası: İnegöl’ün 17 km güneydoğusunda bulunan Hilmiye köyünün 1 km güneyinde, Oylat kanyonunun sona erdiği noktada yer alır. İnegöl-Ankara karayolundan Oylata kaplıcasına ayrılan yol ile mağaranın yakınına kadar herhangi bir vasıta ile gidilebilir. Birbirine bağlı iki kattan oluşan Oylat mağarasının toplam uzunluğu 665 metredir.
Tarihi Cumalıkızık Köyü: Buram buram tarih kokan Osmanlı köyü: Cumalıkızık, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Cumalıkızık'ın kuruluş hikâyesinin 1300'lü yıllara kadar uzandığı biliniyor. Osmanlı'da erken dönem sivil mimari örneklerine ev sahipliği yapan köy, Uludağ'ın çevresine kurulan yedi kızık köyünden biri. O zamanlar dağ eteklerine kurulan köyleri tanımlamak için 'kızık' sözcüğü kullanılıyordu. Bu köylerden Cumalıkızık, Hamamlıkızık, Derekızık, Fidyekızık ve Değirmenlikızık olmak üzere beşi günümüze kadar ulaşmış. Aralarında orijinal dokusunu korumuş olan ise Cumalıkızık.
Saitabat Şelalesi: Bursa’dan 12 km uzaklıkta yer alan Saitabat yemyeşil çimenler ve çınar ağaçlarıyla çevrili bir alan. Saitabat Şelalesi, Uludağ’dan gelen suların aşağı akmasıyla oluşmaktadır. Şelale bir kanyondan dökülmektedir. Köylüler tarafından Güvercinlik adıyla da anılan şelalenin aktığı kanyonda, suyunun debisine rağmen sert kayalar yer almaktadır.
Kürekli Şelalesi: Uludağ yamaçlarına tırmanan 2.5 kilometre uzunluğundaki toprak yol yön levhaları takip edildiğinde Kürekli Şelalesinin görülebildiği bir seyir terası, çeşme ve bankların bulunduğu noktaya 100 mt. kala sona erer. Küreklidere Uludağ'da eski volfram madeninin doğusundan 1850 mt. rakımdan akmaya başlar. Aynı adı taşıyan kanyon boyunca akan sular sarp arazi nedeniyle birçok yerde irili ufaklı şelale meydana getirir. Kürekli şelalesi yaklaşık 80 mt. yükseklikten dökülür.
Uludağ Milli Parkı: Bursa denince akla gelen ilk simgelerden biri olan ve kentin 36 kilometre güneyinde yer alan, 2 bin 543 metre yüksekliğindeki Uludağ ülkemizin en gözde kış sporları merkezidir. Eşsiz güzellikleri, flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ; kış turizminin yanı sıra yaz aylarında da, kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine olanak sağlamasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu özellikleri ile Uludağ, dört mevsim turizme hizmet veren bir doğaya sahiptir. Milli parkın en yüksek noktası Uludağ Tepe’dir (2543 m). 1961 yılında milli park ilan edilen ve 12 bin 762 hektarı kapsayan Uludağ Milli Parkı’nın %71’i orman, %28’i mera ve kayalık, %0,4’ü açık, %0,1’i sulak alan, %0,5’i ise yerleşim alanıdır. Türkiye’de ilk buzul devri izleri Uludağ’da görülmektedir. Uludağ’ın kuzeye bakan yamaçlarında buzullarca şekillendirilmiş oluşumlar ve ilginç görünümlü kaya kitleleri vardır. Yılanlıkaya, Cennetkaya, Çobankaya gibi şekiller bunların en tipik örnekleridir. Milli Park bünyesinde yüksek kesimlerde buzul gölleri de bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti yıllarca İslâmın sancaktarlığını yapmış İslam birliğinin korunmasına katkı sağlamıştır. Fetih için gittiği topraklarda İslamın yayılmasına önderlik eden Osmanlı, aynı zamanda günümüze kadar ulaşan tarihi eserler ortaya koymuştur. Bu eserlerin başında Bursa Ulu Camii gelmektedir. Bursa Ulu Cami, Osmanlı Devleti’nin pâyitahtında inşâ edilen ve günümüzde dahi ülkemizin en büyük camileri arasında yer alan bir yapıdır. Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba Hazretlerinin açılış hutbesini irâd ettiği bu Ulu Mâbed, adeta Bursa şehrinin kalbi konumundadır. Cami aynı zamanda “Cami-i Kebîr” olarak da adlandırılmaktadır. Bursa Ulu Camii 1396-1399 tarihleri arasında 4. Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt Han tarafından yaptırılmıştır. Sultan 1.Beyazıt Han 1396 yılında haçlılarla yapılan Niğbolu Savaşı öncesinde savaşın kazanılması durumunda Bursa Şehrine 20 adet Cami yaptırmayı vaat etmiş, savaş sonrası elde edilen büyük zaferle dönemin manevi büyüklerinden aynı zamanda damadı olan Emir Sultan Hazretlerinin tavsiyesi üzerine 20 kubbeli büyük bir cami yaptırmaya karar vermiştir. Bu sebeple, Bursa Ulu Camii Yıldırım Beyazıt Han’ın Niğbolu Savaşından dolayı Cenab-ı Allah’a şükür nişanesi olarak yaptırdığı bir camidir.
Sınıf öğretmenleri, fen bilgisi öğretmenleri, coğrafya öğretmenleri, izci lider öğretmenleri, eğitim fakülteleri lisansüstü öğrencileri projemize başvuru yapabilirler.
Katılımcı seçiminde Darüşşafaka Eğitim Kurumları, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Yatılı İlkööretim Bölge Okullarında görev yapan öğretmenler, sınf öğretmenlerinden orman köylerinde görev yapanlara ve izci lider öğretmenler öncelikle tercih edilecektir.
Eğitimlerimiz Bilecik ili, Osmaneli İlçesinde uygulanacaktır. İlçeye ulaşım masraflarınız hariç tüm konaklama ve beslenme masraflarınız proje (TÜBİTAK) tarafından karşılanacaktır.
Konaklama Osmaneli Belediyesi Prof.Dr. Yunus Söylet Şifalı İçmeler Tesisi'nde olacaktır.